28 Mart 2024 , Perşembe
Anasayfa / Esenler Haberleri / 9 Mayısta hodri meydan

9 Mayısta hodri meydan

Tekstilkent yönetiminde yaşanan gelişmelerden dolayı üyelerini ve kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı  duyan  Tekstilkent Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Karaduman  basın toplantısı düzenledi.BAsın toplantısının satır aralarında sürekli büyük bir komplonun içerisinde olduğunu ifade eden Karaduma herkesin bir hesabı varsa allahında bir hesbı var .Bu hesapta 9 Mayısta tüm üyelerimiz tarafından komplocularla görülecektir”dedi.

 Kuruluşunun ardından geçen yaklaşık 27 yıllık süre içinde bekleme odasında tutulan ve bir türlü layık olduğu değere kavuşmasına müsaade edilmeyen ancak mevcut meşru yönetimin iş başına gelmesiyle değeri hızla artan Tekstilkent Yapı Kooperatifi, bugünlerde büyük bir komplo ile karşı karşıyadır.

Amiyane tabirle kelepir mal kaldırmaya alışık bazı mahfiller ve bunlarla birlikte hareket eden paralel yapı sevdalıları korsan bir yönetim kurmuşlar ve Kooperatifimizin meşru yönetimini işgöremez hale getirmek için akla ve insafa sığmayacak işler içine girmişlerdir. Bu kooperatif darbecileri, bu sürece başlarken hukuka ve her türlü usule aykırı bir şekilde bir yönetim kurulu karar defterine noter onayı almışlardır. İTO bünyesinde yer alan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün (bilerek veya bilmeyerek) büyük bir ihmal ile bu deftere göre işlem yaparak sahte evrak ve belgelere dayalı hükümsüz bir tescil belgesi vermesiyle birlikte de korsan yönetimin kuruluşu tamamlanmıştır.Öncelikle ifade edilmelidir ki, İTO ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında da bulunan, Kooperatifimiz Ana Sözleşmesinin 45. Maddesine göre üç yönetim kurul toplantısına üst üste mazeretsiz olarak katılmayan yönetim kurul üyesinin çekilmiş sayılacağı amir hükümdür. Bu hükmü eğip büğmemiz ya da yok saymamız mümkün değildir.Bu amir hüküm gereği, bir çok toplantıya katılmadıkları içn çekilmiş sayılan 4 üyenin yerine yine Ana Sözleşmemizin ilgili maddeleri gereği Denetim Kurulu tarafından 4 yedek üye çağrılmış ve asıl yönetim kurul üyesi olarak göreve başlamıştır. Çekilmiş sayılan üyelere de sözlü ve yazılı olarak üyeliklerinin düşmüş olduğu tebliğ edilmiştir. İzlemek mecburiyetinde olduğumuz ve takip ettiğimiz kukuki prosedür bu kadar nettir.Ancak paralel yapı sevdalıları ile gizli mahfiller devreye girerek; üyelikten çekilmiş sayılan 4 kişi ile birlikte hareket eden yönetimdeki 3 kişi bir araya gelerek sahte ve usulsüz defter, evrak ve belge tanzim ederek yok hükmünde olan bir korsan yönetim oluşturmuşlardır. Bu süreçte noterlik gibi işi tamamen dikkatle belge incelemeye ve tasdiklemeye dayalı bir kurumu bile -nasıl olduysa- aldatmayı ve açık hukuk hükümlerine aykırı işlem yaptırmayı başarmışlardır. Bu yok hükmünde olan kişiler bu sahte evraklara istinaden usulsüz ve yasaya aykırı bir şekilde bu durumu İTO bünyesinde bulunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde usulsüz ve hukuka aykırı bir şekilde tescil ettirmişlerdir.Halbuki kooperatifimiz Ana Sözleşmesinin 50. Maddesinin açık hükmüne göre yönetim kurulunda sadece imza yetkisi olan üyelerin ( murahhas azaların) değişikliği halinde sicile tescil gerekmektedir. Ana sözleşmemizi kayıtlarında bulunduran İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü görevlilerinin bunu dikkate almadan tescil yapmaları bir çok soru işaretini beraberinde getirmektedir.Bu durumun mevcut meşru yönetimimiz tarafından öğrenilmesi üzerine iyi niyetle hareket edilmiş ve hadise basit bir usulsüzlük olarak değerlendirilerek İTO ile İTO bünyesinde yer alan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün sıralı olarak üst yönetimine kadar bütün yetkililer ile bizzat görüşülmek sureti ile bu durum anlatılmıştır.Yapılan görüşmelerde yetkililer hatalarını kabul etmişler ve “Bu dikkatimizden kaçmış bu nedenle siz ana sözleşmenize göre bu durumu anlatarak ve gerekli belgeleri ekleyerek bir dilekçe ile hem geçici tescil talebinde bulunun hem de bu yok hükmündeki yolsuz tescilin terkinini talep edin.” şeklinde yol göstererek bu yolsuz ve yanlış tescili nasıl bir gün içinde sonuçlandırmışlarsa bizim taleplerimizi de bir gün içinde sonuçlandıracaklarını ifade etmişlerdirSicil yetkilileri de bize “Sizler de bu geçici tescil ile kooperatifin tıkanmasının önüne geçin ve gerekli yasal işlemi yapın” beyanında bulunmuşlardır. Bunun üzerine meşru kooperatif yönetimi olarak mevcut bilgi ve belgeler ile çekilmiş sayılan üyelerin yerine seçilen dört yeni üyenin de aralarında bulunduğu meşru ve yasal 11 kişilik yönetim kurul üyesinin ve yeni imza yetki dağılımının geçici tescili ile hukuksuz tescillerin terkini talebimize ilişkin bütün evraklar 3 Nisan 2015 Cuma günü Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne sunulmuştur.Sıkıntının ulaştığı dehşete düşürücü boyut da bu andan itibaren daha belirgin bir şekilde anlaşılmaya başlanmıştır.Şöyle ki; kooperatif darbecilerinin yolsuz tescil taleplerinin aynı gün alınıp neticelendirildiği bir ortamda, meşru yönetimin elindeki usulüne uygun belge ve kararları sunup geçici tescil ve yolsuz tescilin terkinini talep etmesi karşısında; nedense birden bire sicil müdürlüğü incelemesi ağırlaşmıştır ve ne yazık ki üzerinden bir hafta geçmesine rağmen halen neticelenmemiştir. Meseleyi anlamak üzere yaptığımız şifahi görüşmelerde başka konular önümüze getirilerek Bakanlıktan görüş sorulacağı söylenmiştir.Bu arada elindeki sahte belgelerle evrak tanzim ederek kendisini bir gün içinde tescil ettirmeyi başaran yok hükmündeki korsan yönetim istedikçe Ticaret Sicil Müdürlüğünden (Perpa Şubesi üzerinden işlem yapmak sureti ile) evrak verilmeye devam etmiştir. Halbuki, vahim gerçek ve taleplerle kendilerinden bir takım taleplerde bulunduğumuz Ticaret Sicil Müdürlüğünün bizim geçici tescil ve terkin talebimiz eldeki belgeler incelenip neticelendirilene kadar yönetim kurulu ile ilgili olarak kimseye başkaca kurumlar nezdinde işlem yapmaya dayanak teşkil edecek bir evrak vermemesi gerekirdi. Ayrıca buradaki usulsüzlük ve sahteciliği tespit etmeye gayret gösterip bunu ivedilikle Cumhuriyet Başsavcılığına ve mahkemelere aksettirmesi gerekirdi.

Fakat bu basın duyurusunu yaptığımız an itibariyle dahi, Ticaret Sicil Müdürlüğü yetkilileri ağır hareket etmeye devam etmektedirler.
Gelişmelerin mevcut meşru yönetim tarafından Denetim Kurulu’na iletilmesi ve korsan yönetimin de çeşitli talep ve sorularla değişik zamanlarda Denetim Kurulu ile irtibata geçmesi üzerine, Denetim Kurulu, kooperatif ortaklarının menfaatlerinin zarar görmesini önlemek amacıyla bu sürece müdahale etmiş ve muhtemel yargılama sürecinin uzun sürebileceğini düşünerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve Ana Sözleşmemizin 54. Maddesine istinaden 9 Mayıs 2015 tarihinde olağanüstü seçimli mali genel kurul toplanması kararı almıştır. Bu toplantıya ilişkin çağrı kağıtları tüm üyelerimize süresinde gönderilmiştir.
 Ayrıca Yönetim Kurulumuz kooperatif kaynaklarının çar çur olmaması için ilgili banka ve resmi kurumlara (Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı, Tapu Sicil Müdürlüğü, v.s.) yazı göndererek bu durumdan kendilerini haberdar etmiştir. Mevcut yönetim olarak bizler Denetim Kurulunun bu kararına saygı duyuyoruz zira bu şekilde Kooperatifin asıl sahipleri olan üyelerimizin meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturma ve iradelerini ortaya koyma imkanı olacaktır. Genel kurul kararı alan Denetim Kurulu bütün hazırlıklarını yapmış ve Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi için İstanbul Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğüne başvurmuştur. Burada da ikinci engel önümüze çıkmıştır.
 Şöyle ki; Çevre Şehircilik Müdürlüğündeki ilgililer, “Niçin Denetim Kurulu kararıyla genel kurul yapıyorsunuz? Bunu yönetim istesin. Biz hukukçu değiliz, yasadan anlamayız. Kağıt üzerinde mevcut bir yönetim varken Denetim Kurulunun böyle bir karar almasını doğru bulmuyoruz. Gerekçenizi eklemek sureti ile bize dilekçenizi getirin.” şeklinde bir beyanda bulunmuşlardır.
 Denetim Kurulu üyeleri ise kendilerinin Kanun ve Ana Sözleşme’den kaynaklanan yetkilerini kullandıklarını ve bunun takdirinin kendilerine ait olduğunu, bununla ilgili hesabı genel kurula vereceklerini ifade ettikten sonra yine de yarın bir ek dilekçe ile gerekçemizi bildiririz diyerek müracaatlarını yoğun ısrarlar sonrasında da olsa yapmışlardır. Ertesi gün ikinci bir dilekçe ile gerekçelerini götüren Denetim Kurulu asıl üyeleri ise burada yeni bir durum ile karşılaşmışlardır ki akla mantığa sığması mümkün değildir. Denetim Kurulunun yetkisini sorgulayan ve bu yetkisini niçin kullandığını soran Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, korsan yönetimin müracaatını hemen kabul etmiş ve Haziranda seçimsiz bir genel kurul toplantısı yapılmasının daha doğru olacağını söylemiştir. Yani görünmez el burada da devreye girerek mayıs ayında bir seçim yapılarak kooperatimizin önündeki tıkanıklığın bir an evvel kaldırılmasını istememektedir.
Biz çiğ süt içmedik..
Bize verdikleri görevi namus bildiğimiz değerli üyelerimiz ve tüm kamuoyu ile paylaşmak istediğimiz şudur: Bu durum bizi yıldıramaz! Bizler meşru ve yasal yönetim olarak yukarıda bahsettiğimiz kuruluşlar ve ilgilileri hakkında idari, cezai, mali ve hukuki haklarımızı kararlılıkla kullanacağız. Bu çerçevede bir çok başvuru halihazırda yapılmıştır. Haklı olduğumuz bir süreçte asla geri adım atmayı düşünmüyoruz. Biz çiğ süt içmedik ki karnımız ağrısın!Sahte belgelerle kendisinin yetkili olduğunu iddia eden korsan yönetim ve bunu yönlendiren üst akıl bu işleri çok iyi bilmektedir. Bu darbecilerin kooperatif yönetimini üstlenebilmesinin tek yolu Ticaret Mahkemesi nezdinde talepte bulunmaktır. Kendilerine ve ellerindeki belgelerin sıhhatine güveniyorlarsa, Türkiye’de adaletin aranacağı adres bellidir. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yerinde ve görevinin başındadır. Gitsinler talihlerini orada denesinler! Ancak bunlar adalet arayışında değil menfaat kovalamacasında kimselerdir. Böyle bir talepte bulunmaları halinde ellerinde 2 haftalık bir geçmişi bulunan sahtecilikle oluşturulmuş bir karar defterinden başka bir belge ve delil bulunmadığı için, sahteciliklerinin ortaya çıkarak çok kısa bir süre içinde kendilerini ceza evinde bulacaklarını zira yaptıkları hukuksuzlukların saklanamayacak kadar aşikar olduğunu çok iyi bilmektedirler. Bu nedenle mahkemeye gitmek yerine sağa sola yazı yazarak bilgi kirliliği oluşturmaya ve işlerini yürütecekleri puslu bir hava yakalamaya gayret göstermektedirler!
 Bizler görevinin başında olan meşru Tekstilkent yönetimi olarak bu süreçte hukuki bütün işlemleri yaptığımızı ve yapmaya devam edeceğimizi; hukuksuzlukların takipçisi olarak mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi, saygı ile kamuoyuna duyururuz.

Hakkında Şükrü Şahin

Esenlerin Sesi Gazetesini genel yayın yönetmeni.TV Program yapımcısı ve sunucusu .Sarı Basın Kartı var.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi. Günlük yayınlanan Vatan Gazetesi Haber Müdürü olan şahin evli ve iki çocuk babasıdır.

Göz Atın

AKP “YALAKASI” DÜZENİN UŞAĞI ESNAF ODASI BAŞKAN VEKİLİ

Yalakalığın bu kadarına pes Vallahi gerçekler ortada ama gerçekleri söylemeye yüreği yetmeyenlerde ortada. Sözümüz Esenler …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir