Tekstilkent yönetiminde yaşanan gelişmelerden dolayı üyelerini ve kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyan Tekstilkent Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Karaduman basın toplantısı düzenledi.BAsın toplantısının satır aralarında sürekli büyük bir komplonun içerisinde olduğunu ifade eden Karaduma herkesin bir hesabı varsa allahında bir hesbı var .Bu hesapta 9 Mayısta tüm üyelerimiz tarafından komplocularla görülecektir”dedi.
Kuruluşunun ardından geçen yaklaşık 27 yıllık süre içinde bekleme odasında tutulan ve bir türlü layık olduğu değere kavuşmasına müsaade edilmeyen ancak mevcut meşru yönetimin iş başına gelmesiyle değeri hızla artan Tekstilkent Yapı Kooperatifi, bugünlerde büyük bir komplo ile karşı karşıyadır.
Amiyane tabirle kelepir mal kaldırmaya alışık bazı mahfiller ve bunlarla birlikte hareket eden paralel yapı sevdalıları korsan bir yönetim kurmuşlar ve Kooperatifimizin meşru yönetimini işgöremez hale getirmek için akla ve insafa sığmayacak işler içine girmişlerdir. Bu kooperatif darbecileri, bu sürece başlarken hukuka ve her türlü usule aykırı bir şekilde bir yönetim kurulu karar defterine noter onayı almışlardır. İTO bünyesinde yer alan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün (bilerek veya bilmeyerek) büyük bir ihmal ile bu deftere göre işlem yaparak sahte evrak ve belgelere dayalı hükümsüz bir tescil belgesi vermesiyle birlikte de korsan yönetimin kuruluşu tamamlanmıştır.Öncelikle ifade edilmelidir ki, İTO ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında da bulunan, Kooperatifimiz Ana Sözleşmesinin 45. Maddesine göre üç yönetim kurul toplantısına üst üste mazeretsiz olarak katılmayan yönetim kurul üyesinin çekilmiş sayılacağı amir hükümdür. Bu hükmü eğip büğmemiz ya da yok saymamız mümkün değildir.Bu amir hüküm gereği, bir çok toplantıya katılmadıkları içn çekilmiş sayılan 4 üyenin yerine yine Ana Sözleşmemizin ilgili maddeleri gereği Denetim Kurulu tarafından 4 yedek üye çağrılmış ve asıl yönetim kurul üyesi olarak göreve başlamıştır. Çekilmiş sayılan üyelere de sözlü ve yazılı olarak üyeliklerinin düşmüş olduğu tebliğ edilmiştir. İzlemek mecburiyetinde olduğumuz ve takip ettiğimiz kukuki prosedür bu kadar nettir.Ancak paralel yapı sevdalıları ile gizli mahfiller devreye girerek; üyelikten çekilmiş sayılan 4 kişi ile birlikte hareket eden yönetimdeki 3 kişi bir araya gelerek sahte ve usulsüz defter, evrak ve belge tanzim ederek yok hükmünde olan bir korsan yönetim oluşturmuşlardır. Bu süreçte noterlik gibi işi tamamen dikkatle belge incelemeye ve tasdiklemeye dayalı bir kurumu bile -nasıl olduysa- aldatmayı ve açık hukuk hükümlerine aykırı işlem yaptırmayı başarmışlardır. Bu yok hükmünde olan kişiler bu sahte evraklara istinaden usulsüz ve yasaya aykırı bir şekilde bu durumu İTO bünyesinde bulunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde usulsüz ve hukuka aykırı bir şekilde tescil ettirmişlerdir.Halbuki kooperatifimiz Ana Sözleşmesinin 50. Maddesinin açık hükmüne göre yönetim kurulunda sadece imza yetkisi olan üyelerin ( murahhas azaların) değişikliği halinde sicile tescil gerekmektedir. Ana sözleşmemizi kayıtlarında bulunduran İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü görevlilerinin bunu dikkate almadan tescil yapmaları bir çok soru işaretini beraberinde getirmektedir.Bu durumun mevcut meşru yönetimimiz tarafından öğrenilmesi üzerine iyi niyetle hareket edilmiş ve hadise basit bir usulsüzlük olarak değerlendirilerek İTO ile İTO bünyesinde yer alan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün sıralı olarak üst yönetimine kadar bütün yetkililer ile bizzat görüşülmek sureti ile bu durum anlatılmıştır.Yapılan görüşmelerde yetkililer hatalarını kabul etmişler ve “Bu dikkatimizden kaçmış bu nedenle siz ana sözleşmenize göre bu durumu anlatarak ve gerekli belgeleri ekleyerek bir dilekçe ile hem geçici tescil talebinde bulunun hem de bu yok hükmündeki yolsuz tescilin terkinini talep edin.” şeklinde yol göstererek bu yolsuz ve yanlış tescili nasıl bir gün içinde sonuçlandırmışlarsa bizim taleplerimizi de bir gün içinde sonuçlandıracaklarını ifade etmişlerdirSicil yetkilileri de bize “Sizler de bu geçici tescil ile kooperatifin tıkanmasının önüne geçin ve gerekli yasal işlemi yapın” beyanında bulunmuşlardır. Bunun üzerine meşru kooperatif yönetimi olarak mevcut bilgi ve belgeler ile çekilmiş sayılan üyelerin yerine seçilen dört yeni üyenin de aralarında bulunduğu meşru ve yasal 11 kişilik yönetim kurul üyesinin ve yeni imza yetki dağılımının geçici tescili ile hukuksuz tescillerin terkini talebimize ilişkin bütün evraklar 3 Nisan 2015 Cuma günü Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne sunulmuştur.Sıkıntının ulaştığı dehşete düşürücü boyut da bu andan itibaren daha belirgin bir şekilde anlaşılmaya başlanmıştır.Şöyle ki; kooperatif darbecilerinin yolsuz tescil taleplerinin aynı gün alınıp neticelendirildiği bir ortamda, meşru yönetimin elindeki usulüne uygun belge ve kararları sunup geçici tescil ve yolsuz tescilin terkinini talep etmesi karşısında; nedense birden bire sicil müdürlüğü incelemesi ağırlaşmıştır ve ne yazık ki üzerinden bir hafta geçmesine rağmen halen neticelenmemiştir. Meseleyi anlamak üzere yaptığımız şifahi görüşmelerde başka konular önümüze getirilerek Bakanlıktan görüş sorulacağı söylenmiştir.Bu arada elindeki sahte belgelerle evrak tanzim ederek kendisini bir gün içinde tescil ettirmeyi başaran yok hükmündeki korsan yönetim istedikçe Ticaret Sicil Müdürlüğünden (Perpa Şubesi üzerinden işlem yapmak sureti ile) evrak verilmeye devam etmiştir. Halbuki, vahim gerçek ve taleplerle kendilerinden bir takım taleplerde bulunduğumuz Ticaret Sicil Müdürlüğünün bizim geçici tescil ve terkin talebimiz eldeki belgeler incelenip neticelendirilene kadar yönetim kurulu ile ilgili olarak kimseye başkaca kurumlar nezdinde işlem yapmaya dayanak teşkil edecek bir evrak vermemesi gerekirdi. Ayrıca buradaki usulsüzlük ve sahteciliği tespit etmeye gayret gösterip bunu ivedilikle Cumhuriyet Başsavcılığına ve mahkemelere aksettirmesi gerekirdi.
–