Bakırköy belediye başkan yardımcılığı teklif edilince zorunlu kabul eden adam VARDAR.
Esenler’in müdavimlerin’den Esenler’de siyaset ve cemiyet hayatın’da geçmiş’ten bu güne aktif rol alan Şuayip Vardar’dan dobra dobra. Evet aslen rumeliliyim. Yugoslavya’nın tek ülke olduğu zaman ailemin kararıyla ana yurda döndük 1939 yılında Üsgüpte dünyaya geldim . İlk Orta ve lise tahsilimi de ÜSgüpte tamamladım . Bizim göç tarihimiz 1955 yıllarına dayanır.O dönemler’de ana yurdumuza yeni göç etmiştik göçümüz dolayısıyla her hangi
bir zorluk yaşamadık.
Yugoslavya’da Mareşal Tito başa geçince biraz rahatlık dönemi başlamıştı. Fakat müslüman olanlara bir zorunluluk koydular. Resmi dairelere, belediyelere vs yerlere işlerini görmek için gelen müslüman hanımlar yerel giysilerini ve diğer örtülerini çıkaracaklar diye o yerlerde işlerini görmek için mutlaka çarşafsız gelirlerdi Babamın amcasının oğlu da milletvekiliydi zaten banada siyaset ondan bulaşmış olacak .Amcamın oğlu Sabri Vardarlı Bakırköy-Osmaniye’de yem fabrikasında müdürlük yapmış, Evet yukarıda da belirttiğim gibi ana yurdumuza geliş serüvenimiz bir gece’de oldu. O dönem neyimiz var neyimiz yok hepsini orada bıraktık.Tarlalarımızı, evimizi, iki bakkal dükkânımızı bıraktık, yola koyulduk. Benim halen Üsgüp’de akrabalarım var. Kız kardeşim var, kendisi öğretmenlikten emeklidir. İlk geldiğimiz’de ablamlar ‘da cerrahpaşa’da kaldık. Üç katlı bir ev tutmuştu, bir katını bize tahsis etmişti.
Evet aile olarak maddi sıkıntı çekmedik. Abim iyi zanaatkar ve meslek sahibiy’di. Benim ora’da sosyal yaşantım çok faklıydı. Sporculuk’tan siyasete geçtim…
O dönem Esenlere eski’den gelen Yunanistan göçmenleri bura’da bir futbol kulübü kurmuşlardı. Benim de amatör futbol oynadığımı duymuşlar. O zaman Küçükmustafapaşa’da top oynuyordumn. Esenler’de bir maça çıktım,beni beğendiler ve o günden sonra futbol maçları nedeniyle Esenlerde devamlı kalmaya başladım.
Evet hayatın gerçekleri bunlar o zaman’dan aklımda kalan Mustafa Tanır, Latif Ağa, Süleyman Hoşmen, Halit Üstün, Gafur Çapadiş, Muhtar Hüseyin Gürses Amcamız ve daha birçoğu, kalburüstü dörtdörtlük insanlar şimdi nerde bunlar hepsi ebedi hayata intikal etti. Hepsine aracılığınızla allahtan rahmet diliyorum”dedi.
Eskiler’de Esenler köyü şimdiki Mahmutbey nahiyetimize bağlıydı.Ben siyasete gençlik yıllarım’dan başladım o dönem CHP gençlik kollarına girdim .Çok küçük olduğum için ve yaşım tutmadığın’dan dolyı yaşımızı büyütüler, CHP Esenlerin 21. parti üyesiydim. Esenler’den o dönemde bir yere gitmek için en azın’dan iki vesait değiştirmek gerekiyor’du. Esenler referandum ile belediye oldu.
Esenler belediye olunca başkan aday arayışları öne çıktı.Biz belediye başkan adaylığı için Nadir Bayır’a öneri götürdük.Kendisini ikna ederek belediye başkan adaylını kabul ettirdik .O zaman hiç birimiz’de yeterli politik deneyimimiz yoktu. Bakırköy ilçe’den bize bayağı yardım ettiler, yol gösterdiler.
Esenler de biz CHP olarak kapı kapı,dolaşarak seçmenle birebir diyalogla seçimi aldık. O seçimlerde ben de en genç belediye meclis üyesi seçildim rahmetli Gençali Kaya ile birlikte.Esenler’de 21 meclis üyesin’den tam on birini aldık.
Belediye olarak koordineli bir çalışma yaptık o geçiş döneminde. Zamanla kendi çıkarttığımız ve kazandırdığımız başkanla ters düştük. Biz beş üye kendi belediye başkanımıza muhalefet etmeye başladık.İlk defa CHP’nin kazandığı bir belediye’de ilkleri yaşadık.Belediye başkanımız sayın:Bayır genç aynı zaman’da Türk Talebe Federasyonunu üyesiydi .Evet o dönem çok güzel başladı ama sonuna doğru sapmalar oldu. Biz de belediye başkanımızın düşürülmesi için bir gensoru verdik. Bunun neticesinde’de mecliste düşürdük. Bu noktada DP arkadaşlar’da bize oy vererek destek verdiler.
Esenlere hizmet edelim Diye ,Bir gün evde üç gün Ankara’daydık…
Ben Nadir Bayır dönemin’de üç yıl encümen üyeliği yaptım. Belediye başkanına karşıydık ancak görevimizi de eksiksiz yapmaya gayret gösterdik.Ben o dönem encümen üyeliğine aday olmak istemiyor’dum çünkü işlerim çok aksıyordu. Benim 17 makinalı bir trikotaj atölyem vardı. O günler’de Esenleri için çok iyi bir işti. Maalesef siyaset yüzün’den işimden oldum. Esenlere hizmet edelim diye bir gün ev de üç gün Ankara’da elde avuçta ne varsa onuda bitirdik.
1973 yılın’daki seçimler geldi,ben Gençali Kaya, Hasan Koç Çetin Aksoy’a CHP’den Esenler’in adayı olması için ricada bulunduk bize bir düşüneyim dedi.Kısa bir süre sonra teklifimizi kabul etti. Çetin Aksoy ile çok iyi bir seçim çalışması yürüttük. Ancak bizim eski başkanımız da Güven Partisi’nden aday olmuştu. Nadir Bayır ,GP’den aday olunca bizim oylar ikiye bölündü ve çok az bir farkla Adalet Partisi’nden Mustafa Yumak seçimi kazandı.
8 belediye meclisi üyesi biz çıkarttık, 8 Adalet Partisi, 8 Güven Partisi çıkarttı. Meclis üyesi sayımız 27’ye çıkmıştı .Diğer meclis üyeleride MHP ve Mili Nizam Partisi paylaştı. Encümeni ve meclis başkanlığını biz aldık ve Esenler için birlikte çalışmaya başladık. O zaman da güzel şeyler yapıldı.
İki belediye başkanlığı dönemini ele alırsak Nadir Bayır dönemin’de görülmeyecek işler yapıldı. Bu CHP’nin kaderidir. Hep alt yapıya eğilir. Devletçi mantıkla iş yapar. O dönem alt yapı yoktu, su yoktu. kanalizasyon yoktu ve bütün mahallelere su götürüldü. Bazı mahallelere arnavut kaldırım yolları yapıldı. Nadir Bayır çok şeyler yaptı ama bazı yapılmaması gerekenleri de yapınca biz karşı çıktık kendisine.
Mustafa Yumak zamanında da Esenler için iyi şeyler yaptık. Belediye binası dörtyol meydanı’na onun zamanın’da yapıldı. Almanya’ya gittik iki CHP, iki AP belediye meclis üyesi orada 27 gün kaldık. Bayburtlular bizi 17 veya 18 gün evlerinde bizleri misafir ettiler.Almanya’dan bize bir dozer ,iki kamyon aldılar. O dozer ve kamyonlarla kendi elemanlarımız alt yapı çalışmalarına hız verdik .Belediyenin elemanlarıyla işte yukarıdaki sorunları çözdük.Ben CHP’liyim. yaş itibariyle benim belediye başkanı adayı olmam doğru olmaz. Ancak şu olur, CHP’de hiç bir aday çıkmazsa partimiz adaysız kalmaz. Ben çıkmaz isem dahi , ilçe başkanı çıkar ,o çıkmazsa’da başka bir arkadaş belediye başkan adayı olarak çıkar. Ben partimi adaysız bırakmam. Adayımız yok sen çıkacaksın denildiği zaman bunu kabullenmek parti görevidir. Gençler var ken yaşlıların çıkması doğru değil. Esenler’de seçim alınmaz diye de bir şey yok.
80 öncesi üç dönem belediye meclisi üyeliği yaptım…
Ben 80 öncesi üç dönem belediye meclisi üyeliği yaptım. Çetin Aksoy dönemin’de de çok iş yaptık. Ciddi projeler, geleceğe dönük planlar hazırladık. Otobüsler aldık. Kendi halk otobüslerimizi hizmete koyduk. Çok şey yaptık ama en güzelini şimdiki Metro’nun olduğu yerde yapacaktık. Biz o yerin tapusunu İmar İskân Bakanlığı’ndan çıkartmıştık. Oraya hastane ve futbol stadyumu yapılacaktık.
Ben, Çetin Aksoy, Gençali Kaya, Halis Gürsoy Ankara’da üç gün kaldık. Fakat tam tapuyu alıp İstanbul’a gelicez, 12 Eylül oldu. 12 Eylül bizim geçmişe ve geleceğe dönük bütün çalışmalarımızı bir anda yok etti. Biz Esenlerde siyaset yapanlar, belediye meclisi üyesi, belediye başkanı olanlarımız 12 Eylülde bazı kovuşturma ve soruşturmalara tabi tutulduk. En çok zoruma giden biz bekliyoruz belediyede gelip teslim alsınlar diye. Bir üsteğmen ve asteğmen geldi. Bize çıkın dışarıya dediler. Kalktım ayağa dedim ki üsteğmenim kusura bakmayın, biz sizi bekliyoruz zaten, biz buraya kazık çakmadık, en azından şurada bir belediye silahı var o silaha zabıt tutun, tutanakla alın biz buradan çıkalım dedim.Evet o dönem gerçekten çok zor bir dönemdi. 1983 tarihinden itibaren SODEP ile tekrardan bıraktığımız yerden siyasete başladım. 1989 seçimlerin’de Bakırköy’e bağlı idik. O seçimler’de belediye meclis üyesi seçildim seçimlerden sonra her meclis üyesi bir yerlere gelmek içim kulis yaparken inanın ben hiç bir girişimde bulunmadım.Bir günyağmurlu bir hava idi belediye başkanımız sayın: Yıldırım Aktuna arıyordu, Şuayip atla yirmi dakikaya Sefaköydeki belediyeye gel dedi. Ben yirmi dakikaya oraya gelemem dedimAncak yarın gelebilirim dedim ve yarın başkana çıktığımda bana “ARKADAŞ SEN NEDEN hiç bir şey istemiyorsun dedi.Ben seni buna rağmen yanımda başkan yardımcısı olarak çalışmanı istiyorum dedi.Bende kendisine sayın:Başkanım beni bu göreve layıkgördüğünüz için çok teşekkür ediyorum,ancak ben şu anda hali hazırda çalıştığım bir iş yerim var bu arkadaşlarla görüşeyim eğer uygun görürlerse sizin teklifinizi değerlendiririm dedim. Ve yanlarında çalıştığım Sayın:Vahit Okumuş ve Eşref Atalay ile teklifi değerlendirdik sağolsun kendileride bana yol verdiler bundan sonra bende sayın Aktunanın teklifini kabul ettim. Bundan sonra mevcut Bakırköy belediyesi’nin 9 başkan yardımcısın’da birere müdürlük görevi verilirken bana ise zabıta, iktisat, sağlık, veteriner, trafik müdürlükleri bağlandı.Yine benim sporcu olmam nedeniyle sayın:Aktunanın direktifleriyle Bakırköyspor’u ele aldık o dönem yani benim kulübün genel kaptanlığımda Bakırköysporu şimdiki Türkcell Ligine taşıdık o dönem geçekten BAKIRKÖYSPOR çok güzel yerdeydi. Evet ben kesinlikle yerinde duran biri değilim 1992 yıllında çok zor şartlarda 27 tane halk pazarı kurduk Esenler Çiftehavuzlar, Mimarsinan, Oruçreis, , Tuna Mahallesi (KARABAYIR )’da daimi halk pazarları kurduk. Maalesef 1994 yılında belediye başkanı seçilen sayın:Mehmet Öcalan bunları çalıştıramadı. Bizim yönetimimizde iken halk pazarları çalışyordu. Tabiki bunu çalıştırmak meziyet ister.Evet tekrar ediyorum ben belediye başkan yardımcılığım dönemim’de haksız hiç bir şey yapmadım, harama bulaşmadım. Akraba ve yakınlarıma hiç bri çıkar sağlamadım.Siyaset serüvenimiz böyle devam etti bu noktada Esenler’de dokuz yıl Cumhuriyet Halk Partisi ilçe yöneticiliği beş yıl ilçe başkanlığı yani sizin anlayacağınız evet son on yıl’da Esenler siyasetinde aktif yer aldım yaptıklarımızın olduğu gibi var yapamadıklarımız da. Çünkü günümüzde her şeyde olduğu gibi siyasette maddiyata dayanıyor.Şöyle bir Esenler siyasetini ve CHP yi konuşmak gerekirsek oyumuzu koruduk evet artıramasak da oranı koruduk şöyle ir öz eleştiri yapmak gerekirse referandum ve seçimler’de başarılı sayılmış yedi , sekiz ilçe başkanı içindeyim. Genel başkanıma da aynısını söyledim.Evet ben belki başarılı değilim ancak diğer ilçeler’de bile belediyeler bizde olduğu halde oy artışı yok . Hatta bu ilçelerde oy kaybı olan ilçelere çok daha fazla üzüldüm Geçmişte yapılan siyaset ile bu gün yapılan arasında çok farklar var. Şimdi yapılan baktığımda yıllarımı verdiğim siyaset geçmişimden utanıyorum. Bu gün büyük tutarsızlıklar var. Bir politikacı, dürüst bir politikacı beyaza beyaz der karaya kara. Ben kendi belediye başkanıma bile kırmızı kart gösterdim. O zaman bir kültür vardı, saygı, sevgi vardı. Bu gün bakıyorum dürüstsen çaldı, biraz o tarafa baksan yedi, biraz onaylasan yandaş oldu deniyor.Önümüzdeki belediye seçimleri için Esas adaylar mayıs ayında belli olur. Şimdi Mustafa Sarıgül başta olmak üzere büyükşehir adaylığı için isimler dolaşıyor. Daha çok aday çıkacak. Teneffüs edilen çok isim olur ama biz sağ partilere benzemeyiz. Sağ partide sus dendi mi susulur, kalk dendi mi kalkılır. Biz de o yok. Bizde çok seslilik vardır. Parti üst yönetimi küskünleri bir aray getirmek istiyor. Hep bir beraber olmak için çalışmalar sürdürülüyor. Bir olduktan sonra ama üye ama delegeyle yapılacak önseçimle adaylar belirlenebilir. Kim aday olursa onun etrafında bütünleşilerek alınamayacak seçim yok. Kontenjan adayları belli sayıda listelere konulmak kaydıyla belediye meclisi üyelikleri de doğru belirlenmeli. Esenler belediyesi için de söyleyeceklerimiz var. Esenler belediye başkanı esenlere yabancı. Ama ondan önceki buralıydı. Bu ondan daha iyi çalıştı diyebilirim. Belediye başkanları bir şeyler yapmak için gelir. Bu kendi yapmadıysa bile yapılanlara aracılık etti. Anakente yaptırdı, Ankara’ya gitti yaptırdı, büyükşehre yaptırdı. Peki dört dörtlük mü değil. Daha da güzel Daha iyi şeyler yapılması gerekir. Beğenirsin beğenmezsin ama eskiyi düşündüğün zaman yapılanlar var. Hâlbuki daha iyi ve güzel olması gerekirken yapılamayanlar da var.Örneğin ben bu Dörtyol meydanındaki çalışmaları beğenmiyorum ama iyi ki yapıldı. Ben 1972 yılında meydan düzenlemesi için Meclise bir önerge verdim. O zaman AP’li bir arkadaş çıktı, efendim Şuayip bey komünist ülkeden gelmiş meydan diyerek evlerimize göz koyuyor dedi ve önergem bir oy farkla reddedildi. Şimdi meydanda bir tek evi o zaman meydanı yapacağımız paraya alamıyoruz…
İstanbul’u almamız şart…
Son söz yerine, birlik ve beraberlik içinde olalım diyorum. Esenler’i alamazsak bile İstanbul’u bu sefer almamız şart. Esenlerde de grup kuracak düzeyde oy almak için çalışmalıyız. O zaman Esenler sarsılır. Malesef parmak indir parmak kaldır düzeninde üç meclis üyesi ile yeterli muhalefet yapılması zor. Yeter ki biz CHP’liler bir olalım, pir olalım, kucaklaşalım mesele budur. Biz kendi muhalefetimizi kendimiz yaratıyoruz.
Yoksa AKP iktidarının yıkılması hiç de zor değil. Bunlar gökten inmediler. Bizden aldılar, şimdi biz niçin onlardan geri almayalım. Geçmişte de alamazsınız dediler aldık. Bu halk vezir de eder, rezil de eder. Biz halka sahip çıkalım. İşçiye memura köylüye sahip çıkalım gerisine karışmayalım…
Kaynak:Esenler TİAM gazetesi