15 TEMMUZ, CEMAATLERE BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRDİ’
Esenler Müftüsü Halil Şekerci, 15 Temmuz tarihinde gerçekleşen darbe girişiminin ardından insanların cemaatlere daha temkinli yaklaştığını belirtti.
Esenlerde son haber gazetesine konuşan Esenler Müftüsü Halil Şekerci”Müslüman coğrafyalarını ateş çemberine almış ülkelerin ‘emrinde’ olduğunu söyleyen FETO’nun teşebbüs ettiği 15 Temmuz darbe girişiminin ardından insanların cemaatlere bakış açısı değişti. Dini kullanarak kendine ‘cemaat’ diyen terör örgütü, yine kendine ‘İslam devleti’ diyen DEAŞ’ten farksız olduğunu ve dine zarar verdiğini göstermiş oldu.
Hain terör örgütü FETÖ’nün teşebbüs ettiği işgal girişimi sonrası insanların cemaatlere bakış açısı değişti. Esenler Müftüsü Halil Şekerci, gazetemize yaptığı açıklamada, “insanlar artık cemaatlere daha mesafeli” dedi. Şekerci ayrıca insanları mürşit konusunda da uyardı. Şekerci, “Hz. Ömer’in yanlış bir hareketi olduğunda inanlar hemen uyarırlardı. Bir kişiye körü körüne bağlanmak olmaz, yanlışları olduğunda eleştirilmeli” sözlerini kaydetti.
CEMAAT, KENDİ LİDERİNİ EMPOZE ETMEMELİ
Gazetemize açıklamalarda bulunan Şekerci, bir cemaatin nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgiler verdi: “Cemaatler, aslında İslam’a hizmet eden topluluklardır. Amacı, Allah’ın dinine hizmet etmek, Kur’an ve sünnetten ayrılmamak, insanların imanını kurtarmak, peygamberi sevdirmek olmalı. Fakat kendine cemaat diyenlere bakıyoruz; kendi liderlerini insanlara empoze etmeye çalışıyorlar, devlet kademelerine kendilerinden birini koyma çabasındalar. Bunların ne cemaatle, ne de dinle alakası var” ifadelerini kullandı.
FETO, EN BÜYÜK İSLAM DÜŞMANI
Mürşit konusunda da bilgi veren Şekerci, hain terör örgütünün elebaşı için ağır sözler kullandı. Şekerci, “Bir adamın mürşit olması için bir takım özelliklere sahip olması gerekiyor. Dini ve peygamberi çok iyi bilmesi gerekiyor. Sözleriyle, davranışlarıyla insanlara Allah’ı ve ahiret gününü hatırlatması gerekiyor. Sürekli dünya işleriyle uğraşan adamdan mürşit falan olmaz. Yahudilere, kafirlere, fâsıklara ‘emrinizdeyim’ diyor, Müslümanlara beddualar ediyor. Bu adam mürşit falan değil, İslâm’ın en büyük düşmanıdır. İnsanların, bir kişiye körü körüne bağlanmamaları gerekiyor. Zamanında Hz. Ömer’e bile yanlış bir şeyi olduğunda karşı çıkılmış” sözlerini kaydetti.
DİNİ ARGÜMANLAR BAŞARI SAĞLADI
FETÖ’nün dini argümanlar ile insanları kandırdığını belirten Şekerci, “Bunlar dini kullanarak insanları kandırıyorlar. Nüfusunun yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülkede başarılı olmasının sebebi de bu. Fakat en büyük zararı bunlar veriyor İslâm’a. DEAŞ, Haşdi Şabi neyse FETÖ de onlar gibidir. Dinle bir alakaları yok, bunu gösteren sayısız örnek var. Bu hareket İslâm’a hizmet etse, ‘ABD tarafından bu kadar korunur mu?’ diye düşünmeleri gerek insanların” dedi.
İNSANLAR CEMAATLERE TEMKİNLİ YAKLAŞIYOR
15 Temmuz darbe girişiminin ardından insanların cemaatlere daha temkinli yaklaştığını belirten Şekerci, “15 Temmuz insanların cemaatlere bakış açısını değiştirdi. Biz bunu Kurban Bayramı’nda gördük. Bu sene kurbanda 330 kurban kesti diyanet ilçe genelinde. Geçtiğimiz senelerde bu 200’lerde idi. Vatandaşlar, artık daha temkinli yaklaşıyorlar cemaatlere”ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’Yİ TOPAL MOLLA İLE ÖZETLEDİ
Şekerci, Türkiye’nin şu anda yaşadığı durumu Afganistan’ın 1920’lerde yaşadığı ‘Topal Molla’ olayı ile özetledi: “1920’lerde Afganistan’da Topal Molla lakabıyla tanınan bir zat ortaya çıkıyor. 3 sene içinde 3 milyon müridi oluyor, derken 2 sene sonra 5 milyona çıkıyor mürid sayısı. O sıralar Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni kuruluyor ve ilk tanıyan isim de Afganistan Kralı Emanullah. Topal Molla diye tanınan İngiliz ajanı istediği mürid sayısına ulaşınca isyan başlatıyor. Kral Emanullah, ülkesinden kaçmaktan başka bir çare göremiyor. Havaalanında kralın yanına, İngiliz fötr şapkalı, sakalları kesilmiş, sarığını, fesini atmış Topal Molla geliyor. Kral’a, “Beni tanıdınız mı, ben o meşhur Topal Molla’yım. Afganistan’ı karıştırmakla görevliydim, görevimi başarıyla bitirdim ve şimdi İngiltere’ye dönüyorum’’ der. Afgan Kralı Emanullah acı acı iç çektikten sonra, İngiliz ajanı Topal Molla’ya der ki; “Ben senin İngiliz ajanı olduğunu ve hangi görevle Afganistan’a gönderildiğini çok iyi biliyordum. Sen, halkımı öylesine etkilemiştin ve onların gönüllerine girmiştin ki senin İngiliz casusu olduğuna onları inandırmamın imkânı yoktu” der. Bugün maalesef Topal Molla’lar ülkemizde de varlar..