25 Nisan 2024 , Perşembe
Anasayfa / Esenler Haberleri / Yenişafak gazetesi bayramda çalışanların maaşlarını vermemiş

Yenişafak gazetesi bayramda çalışanların maaşlarını vermemiş

Yeni Şafak Gazetesi bayramda çalışanların maaşlarını vermemiş

Malum olduğu üzere Yeni Şafak Gazetesi çalışanları bayramı parasız geçirdi. Gazete yönetimi personeline maaş vermediği gibi her hangi bir avans da vermemişti bayram öncesi. İbrahim Karagül’ün göreve gelmesiyle birlikte bütün personelde tedirgin bir bekleyiş başladı. Karagül, yıllar önce editör olarak çalıştığı günlerde kavga ettiği isimlere beslediği kini yayın yönetmenliği koltuğuna oturur oturmaz devreye soktu ve o isimleri görevden aldı. Herkes yarın sıra bende mi acaba huzursuzluğu içinde evine gidiyor. Bu huzursuzluk maaşların verilmemesiyle iyice tavan yapmış durumda. Üstüne üstlük bayram öncesi bütün personelin maaşsız bırakılması ise olayın ayarını hepten kaçırdı.

Karagül’ün göreve gelmesiyle birlikte görevden alınan isimler İstihbarat şefi Hikmet Gök, ekonomi müdürü Fikret Çengel ve gazetenin internet sorumlusu Halis Mutlu.  Bu isimlerin Yusuf Ziya Cömert’e yakın isimler olması görevden öncelikle alınmalarında etkili oldu. Kurum içinde dolaşan söylentiye göre 50 kişilik bir liste var çıkarılmayı bekleyen.
GAZETE PATRONLARI UMREDE
Gazete personeli işten çıkarılma endişesi yaşayıp üstüne bir de bayrama maaşsız girdiği halde gazetenin sahipleri ise umre ziyaretinde. Kurum içinde bugünlerde en çok dolaşan söz şu: Bizim paramızla patronlar umre yapıyor.
İşte bu durumu özetleyen bir yazı. Yazının tarihi 28.08.2001/Pazar, yani tam bir yıl önce yazılmış. Yazıyı kaleme alan isim ise İbrahim Karagül’ün görevden aldığı bir isim olan Halis Mutlu. Mutlu sanki bir yıl öncesinden bugünü yazmış. Yazının başlığı da oldukça dikkat çekici: ZALİM MÜSLÜMANLAR
Zalim Müslümanlar
Halis Mutlu


Kastım kimlik Müslümanları* değil…
Kafa ve gönül Müslümanlarının zalimliğidir içimizi kavuran!
“Söylesem bir dert, söylemesem bin dert” misali ahvalimiz… Bir kelime ile bağlanıyor tüm diller…
Fitne; Makam, mevki, mal ve mülk sahibi Müslümanların (istisnaları bağlamaz) en çok sevdiği kelimelerin başında gelir, fitne!
Eleştiri getirildiğinde, hatalar söylendiğinde, istikamet hatırlatıldığında, bu kişilerden tek bir söz duyulur; “fitne çıkarıyorsun…”
Sonra dışlanırsın, yalnız kalırsın…
Onlar ise birbirlerini temaşaya devam ederler…
Firavun, Karun ve Bel’am üçlüsü günümüzde Müslüman’dır…
Firavun yöneticidir… Karun, servet sahibi… Bel’am ise Firavun ve Karun’u Kur’an’dan ayetlerle destekleyen…
Servet toplar, daha güçlü olmanın peşinde koşarlar…
Hak yer, hukuk gözetmezler…
Ayetler, hadisler sadece duvarlarında süstür…
“İşçinizin alın teri kurumadan hakkını verin” hadisini, yaldızlı çerçevelerle işyerlerinin duvarlarına asarlar da; işçinin alnından akan terin yüzünde bıraktığı kir izinden haberleri olmaz…
Lüks ve gösteriş hâkimdir yaşantılarına…
Bir akşam sofrasında “dost” dedikleri için harcadıkları, Somalili bir ailenin bir aylık ihtiyacını fazlasıyla karşılar… Somali’ye de yapmışlardır yardım, bir sms çekerek!
Bırakın çalıştırdıkları elemanların haklarını kâmilen vermeyi, “nasıl olur da kesinti yaparım” hesabındadırlar; kendi çocukları ise lüks araçlarıyla tatil yollarındadır çoktan…
Zulüm sadece düşmandan mı gelir?
Düşmanın zulmü imanı kuvvetlendirir… Müslüman’ın zulmü ise imandan eder…
Ve zulüm sadece şiddet değildir… Hak-hukuk bilmemezlik zulmün en büyüğüdür…
Türkiye’de seküler kesim hep devletten çaldı; ama çalışanlarının haklarını gününde ve hak ettiği kadarıyla verdi…
Muhafazakârlar ise bunları hep “hırsız” diye eleştirdi… Peki, muhafazakârlar, çalıştırdıklarının haklarını tam olarak vermeyerek hırsızlık yapmış olmuyorlar mı?
Evet, muhafazakâr, ama kesinlikle dindar değil! Güç ve servetlerinin muhafazası için her türlü yolu mübah görür, hatta bunun için Kur’an’dan delil bile getirirler…
Nicelerini mağdur etmiş, ah almışlardır…
Özellikle medya sektöründe bu durum tavan yapmıştır…
* Kimlik Müslümanları, Müslüman bir topluluk içerisinde dünyaya gelmenin ayrıcalığından başka bir vasfa sahip değillerdir… Onların yaşamlarında İslami bir hassasiyet bulamazsınız… Onlar ne İslam’a benzeme ne de İslam’ı kendilerine benzetme derdindedirler… İslam sadece sorulduğunda akıllarına gelir…

Hakkında Şükrü Şahin

Esenlerin Sesi Gazetesini genel yayın yönetmeni.TV Program yapımcısı ve sunucusu .Sarı Basın Kartı var.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi. Günlük yayınlanan Vatan Gazetesi Haber Müdürü olan şahin evli ve iki çocuk babasıdır.

Göz Atın

AKP “YALAKASI” DÜZENİN UŞAĞI ESNAF ODASI BAŞKAN VEKİLİ

Yalakalığın bu kadarına pes Vallahi gerçekler ortada ama gerçekleri söylemeye yüreği yetmeyenlerde ortada. Sözümüz Esenler …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir